Yüksekova'da 11 yaşındaki Eslem Hayıroğlu'nun, sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesi, Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Bu trajik olay, özellikle sahipsiz hayvanlar ve kentlerdeki hayvan politikaları konusunda ciddi tartışmalara yol açtı. Ülke genelinde petisyonlar toplanarak hayvanların korunması için önlemler alınması talep edildi. Aynı zamanda, olayla ilgili Yüksekova Belediye Başkanı’na soruşturma izni verilmesi, kamuoyunda adalet mekanizmasının işleyip işlemediği konusunda sorulara yol açtı.
Eslem, 1 Ekim 2023 tarihinde Yüksekova'da arkadaşları ile birlikte oyun oynarken, sokak köpekleri tarafından saldırıya uğradı. Olay yerinde bulunanların ifadesine göre, köpeklerin aniden saldırması sonucu paniğe kapılan çocuklar kaçmaya çalıştı. Ancak Eslem, köpeklerin hedefi haline geldi. Çevredekiler, durumu hemen yetkililere bildirdi, ancak ne yazık ki acil sağlık ekiplerinin olay yerine ulaşması, Eslem’in yaralarının ağır olmasından dolayı fayda sağlamadı. Küçük kız, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Bu durum, genç yaşta bir bireyin kaybının getirdiği derin üzüntü ve infialle birlikte, Yüksekova’da ve tüm Türkiye’de tartışmalara yol açtı.
Olayın ardından birçok hayvansever, Yüksekova Belediyesi’ni sorumlu tutarak dikkatsiz hayvan politikaları nedeniyle böyle bir trajedinin yaşandığını öne sürdü. Sahipsiz köpeklerin kontrolsüz bir şekilde sokaklarda dolaşması, insan hayatını tehdit eden önemli bir unsur haline geldi. Hayvanlar üzerinde yeterli sağlık kontrollerinin yapılmaması ve kısırlaştırma çalışmalarının yetersiz kalması, olayın önlenebilir olduğunu gösteriyor. Bu noktada, belediyenin yeterli önlemleri almadığı yönünde toplumsal bir eleştiri oluştu.
Şimdi, Yüksekova Belediye Başkanı’na, bu olayla ilgili olarak soruşturma izni verilmesi, kentteki hayvan politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği fikrini ortaya koyuyor. Yerel yönetimlerin, hem insan sağlığını hem de hayvan haklarını korumak için daha etkili ve planlı bir şekilde hareket etmesi bekleniyor. Bu vakalar, sadece Yüksekova için değil, tüm Türkiye’de şehir yönetimlerinin sahipsiz hayvanlarla ilgili düzenlemelere duyulan ihtiyacı net bir şekilde ortaya koyuyor.
Eslem'in ölümü, sadece bir yaşam kaybı değil; aynı zamanda toplumun hayvanlara karşı olan sorumluluklarını sorgulaması için bir uyanış olmuş durumda. Tüm bu yaşananların akabinde sosyal medya üzerinden düzenlenen kampanyalar, sahipsiz hayvanların korunması ve bakımları için çeşitli önerilerde bulunarak yasaların değiştirilmesi için talepte bulunuyor. Hayvan hakları savunucuları, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için önlemlerin alınması gerektiğini ifade ederken, halkın da bu konuda duyarlı olmasını istiyor.
Sonuç olarak, Yüksekova'da esin kaynağı olan bu olay, köpeklerin ve diğer sahipsiz hayvanların yönetimi için toplumun tüm kesimlerini sorumluluk almaya çağırıyor. Eslem'in anısı, hayvan hakları ve insan güvenliği için bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçebilir. Yaşanan bu elim olayın ardından, Yüksekova ve diğer şehirlerde hayvanlar için daha iyi yaşam alanları sağlamak ve insanların güvenliğini temin etmek amacıyla toplumsal bir sahiplenme ve bilinçlenme sürecinin başlaması oldukça önemli görünüyor.