Boşanma süreci, çoğu zaman çiftler için zorlayıcı bir dönem olabilmektedir. Ancak, bu zorlu dönemler bazen kontrol edilemeyen duygulara yol açarak, beklenmedik ve trajik olaylara sebep olabiliyor. Son günlerde medyada yer alan bir olay, işte tam da bu durumu gözler önüne serdi. Boşanma aşamasındaki bir kadın, eşiyle yaşadığı tartışma sonucunda sokak ortasında 12 defa bıçaklama olayıyla gündeme geldi. Bu olay, sadece olayın dramatikliği ile değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği, aile içi şiddet ve boşanma sürelerinin getirdiği psikolojik baskılar ile de tartışma konusu haline geldi.
Olay, geçtiğimiz günlerde kent merkezinde gerçekleşti. İddialara göre, boşanma süreci devam eden Ayşe Y. (34), eşi Mehmet Y. (36) ile sokağın ortasında karşılaştı. İkili arasında başlayan tartışma, hızla alevlendi. Önce bağrışmalar ve hakaretler eşliğinde devam eden tartışma, bir anda şiddete dönüştü. Ayşe Y., cebinden çıkardığı bıçakla eşini sokak ortasında 12 defa bıçakladı. Çevredeki vatandaşlar, şok içinde olan bu duruma tanıklık ederken, bazıları hemen polisi ve ambulansı aradı. Olay yerine kısa sürede gelen sağlık ekipleri, Mehmet Y.’yi ağır yaralı olarak hastaneye kaldırdı. Gözaltına alınan Ayşe Y. ise, olay anında neden bu şekilde hareket ettiğini açıklamakta zorlandı.
Sokak ortasında yaşanan bu olay, kısa sürede sosyal medyada da yankı buldu. Olayla ilgili çok sayıda paylaşım yapılırken, bazı kullanıcılar boşanma süreçlerinin getirdiği duygusal yükleri vurgulayarak, bu tür olayların önüne geçebilmek için nasıl daha sağlıklı bir toplum yaratabileceğimiz üzerine tartışmalara girdi. Sosyal medya kullanıcıları arasında bu tür durumların son zamanlarda artış göstermesi, aile içi şiddetin boyutları hakkında endişelere neden oldu. Uzmanlar, boşanma süreçlerinin bireylerde yarattığı ruhsal çöküntülerin, psikolojik danışmanlık hizmetleri ile aşılabileceği görüşünde birleşiyor. Aile içindeki iletişimsizlik ve çatışmaların, bu tür olayların tetikleyicisi olabileceği vurgulanıyor.
Olayın ardından, hukuki süreç de başladı. Ayşe Y., yaptığı eylem ile ilgili olarak 'meşru müdafaa' veya 'duygusal çöküntü' gibi sebeplerle savunma yapmayı planlıyor. Ancak, Türkiye'deki hukuk sistemi, özellikle kadınların maruz kaldığı şiddet davalarında daha fazla önlem almayı hedefliyor. Sosyal uzmanlar ve kadın hakları savunucuları, bu olayın ardından toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve aile içi şiddete karşı farkındalığın artması için daha fazla çalışılması gerektiğini belirtiyor.
Öte yandan, bu olayın sonucunda toplumda daha fazla farkındalık yaratmak ve bu tür durumlarla ilgili konuşmak, hem kurbanlar hem de fail açısından önem taşıyor. Türkiye’de son yıllarda artış gösteren boşanma oranları ve aile içi şiddet vakaları, toplumsal bir sorun haline gelerek tartışmalara neden oluyor. Bu nedenle, çiftlerin yaşamlarındaki değişimlere nasıl yaklaşmaları gerektiği ve profesyonel destek alma yolları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları gerektiği de uzmanlar tarafından öne sürülmekte.
Sonuç olarak, boşanma sürecinde yaşanan duygusal dalgalanmalar, bireyleri kimi zaman düşünmeden eylemlere yöneltebiliyor. Ayşe Y. ve Mehmet Y. arasındaki bu trajik olay, toplumda boşanma ve psikolojik etkilere yönelik bir tartışmanın başlamasına kapı açtı. Gelişmeler, ilerleyen zamanlarda gündemdeki yerini korumaya devam edecek gibi görünüyor. Bu tür olayların sıkça yaşanmaması için toplumsal bilinçlenmenin arttırılması ve şiddete karşı etkin önlemlerin alınması elzem.”