8 yaşındaki Roza, 10 ay önce yaşam mücadelesini kaybederek ailesini büyük bir acıya boğmuştu. Küçük yaşına rağmen hayatı boyunca karşılaştığı zorluklarla savaşmış olan Roza'nın vefatı, sadece ailesini değil, aynı zamanda çevresindeki birçok insanı da derinden etkiledi. Roza’nın hikayesi, yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatırken, kayıpların da ne denli yıkıcı olabileceğinin örneğini sergiliyor. Ailesi, Roza’nın anısını yaşatmak ve benzer durumda olan çocuklara yardım edebilmek için çeşitli projelere imza atmaya karar verdi.
Roza, 8 yaşında hayatını kaybetmeden önce, yaşamı boyunca birçok sağlık sorunu ile baş etmek zorunda kaldı. Ailesi, onun güçlü bir çocuk olduğunu ve her zaman pozitif bir ruh hali içinde olmaya çalıştığını ifade ediyor. Roza’nın, nadir görülen bir hastalığın tedavisi için doktorlar tarafından her yıl düzenli kontrollerine devam ediliyordu. Hastalığın ilerlemesi ile birlikte, Roza'nın durumu zamanla kötüleşti ve aile, son dönemde Roza’nın yaşadığı acıları daha da derinlemesine hissetmeye başladı. Birçok farklı tedavi denemelerine rağmen, sonuç alamamak, aileyi büyük bir umutsuzluğa sürükledi. Roza'nın yaşam mücadelesi sırasında ailesinin yanındaydı ve ona destek olmanın yollarını aradı.
Roza’nın vefatının üzerinden 10 ay geçmesine rağmen, ailesinin acısı hala tazeliğini koruyor. Aile, Roza’nın anısını yaşatmak ve onun mücadelesini topluma duyurmak için "Roza'nın Kalbi Projesi" adı altında bir kampanya başlattı. Bu proje ile birlikte, Roza'nın yaşadığı hastalık hakkında farkındalık yaratmak ve benzer hastalıklara sahip çocuklara yardım etmek amacıyla çeşitli sosyal etkinlikler organize etmeye karar verdiler. Aile, öncelikle çocukların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen burs programları, sağlık destekleri ve rehabilitasyon hizmetleri gibi projeler üzerinde çalışmakta. Aile, Roza'nın anısını yaşatmanın ve onun hayatının anlamını bulmanın bir yolunun bu olduğunu düşünüyor. Ayrıca, toplumda bu tür hastalıklar hakkında duyarlılık oluşturmanın önemine vurgu yapıyorlar.
Roza’nın hikayesi, hayata tutulmanın, mücadele etmenin ve sevgi dolu bir ailesi olmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Onun anısını yaşatmak için yapılan tüm bu çabalar, geçmişte yaşanmış olan kayıpların unutulmamasını sağlarken, benzer durumdaki aileler için de bir umut ışığı oluyor. Roza’nın ailesi, bu süreçte edindiği deneyimlerin yanı sıra, Roza'nın yaşamı boyunca gösterdiği cesareti ve sevgi dolu kalbini aktarabilmek amacıyla toplumla paylaşmakta kararlı.
Bu süreçte aile, yalnız kalmamak ve yaşadıkları acıyı paylaşmak için benzer durumda olan ailelerle bir araya geliyor. Birlikte deneyimlerini paylaşıyor, destekleyici bir network oluşturmaya çabalıyorlar. Bu tür yardımlaşmalar, hem mental hem duygusal olarak güçlenmelerine yardımcı olurken, bir araya gelmenin verdiği güçle hayata daha umut dolu bakmayı sağlıyor.
Roza’nın hikayesi, sadece kaybın getirdiği acıyı değil, aynı zamanda kaybedilenin ardından nasıl bir dayanışma ve destek ağı oluşturulabileceğinin de örneğini sunuyor. Hayatın kıymetini, mücadele etmenin önemini ve sevginin gücünü bir kez daha hatırlatan bu acı olay, aileler için bir farkındalık yaratması açısından oldukça önemli. Herkesin hayatında zorluklar olabilir, ancak önemli olan bu zorlukların üstesinden gelirken, dayanışma ve sevgi ile bir arada olabilmektir. Roza'nın kalbi, onun yaşayamadığı yaşamlara dokunarak, hayata umut katmaya devam ediyor.